https://3tdergi.com/index.php/pub/issue/feed Tanım Tenkit Teori 2024-02-29T00:00:00+03:00 Mehmet Şahin editor@3tdergi.com Open Journal Systems <p style="font-weight: 400;">Tanım Tenkit Teori [3T]; Dil, İletişim ve Kültür; Din Araştırmaları; Eğitim; Felsefe; Hukuk ve Yasal Çalışmalar; Psikoloji; Sanat ve Edebiyat; Sosyal ve Beşeri Bilimler; Tarih; Ticaret, Yönetim, Turizm ve Hizmetler alanlarında Türkçe ve İngilizce özgün araştırma makalelerini yayınlayarak ulusal ve uluslararası düzeyde bilgi paylaşımına katkıda bulunmayı amaçlar.</p> <p style="font-weight: 400;">3T dergisi, yılda iki sayı (Şubat - Eylül) olarak sadece e-dergi formatında yayımlanmaktadır. Dergimizde değerlendirme süreci yaklaşık 10 hafta sürmektedir. Bu süreçte çalışmayı; 2 İç hakem, 2 dış hakem, 1 dil editörü, 1 son okuyucu inceler. </p> <p style="font-weight: 400;">3T dergisi; açık erişimli, gayrı ticari bilimsel yayıncılığı benimsemiştir. Dergide yayımlanan makaleler, yazarı tarafından üniversitesinin kurumsal arşivinde, konulu arşivlerde veya istenilen diğer arşivlerde ambargo süresi olmaksızın erişime açılabilir. 3T, <a href="mailto:https://www.crossref.org/members/prep/34564">Crossref</a> üyesidir. Yayınlanan tüm makalelere, kalıcı makale tanımlayıcısı olarak DOI atanır. 3T, makalelerin kaynakçasını açık erişim olarak sunarak <a href="mailto:https://i4oc.org">Open Citations I4OC</a> inisiyatifini desteklemektedir. Böylece yayınlarımıza herkes ücretsiz olarak hemen erişebilir.</p> <p style="font-weight: 400;"><strong>Makale Kabul Tarihleri</strong></p> <p style="font-weight: 400;">Şubat sayısı için: 1 Ekim – 31 Aralık<br />Eylül sayısı için: 1 Mart – 1 Temmuz</p> https://3tdergi.com/index.php/pub/article/view/27 Yaşam öyküleri ve inanç gelişimi 2024-02-21T20:23:41+03:00 Mehtap Koktaş mehtapkoktas.95@gmail.com <p style="font-weight: 400;">Bu çalışma Adana ili içerisinde cinsiyet, yaş, eğitim, farklı din ve mezheplere mensup 10 kişiyle birlikte yapılmıştır. Bu mülakatlar yoluyla elde edilen veriler aracılığıyla yaşam öyküsünü oluşturan önemli temalar belirlenerek bu temalar içerisinde inanç gelişimini etkileyen faktörlere değinilmiştir. İnanç gelişimi dış çevrenin ve bireyin içsel süreçlerinden etkilenmektedir. Dış çevrede olup bitenler kişinin içine doğduğu aile ortamı, arkadaşları, öğretmenlerinden başlayarak inancını şekillendirmektedir.&nbsp; Bireyin tecrübe ettiği önemli yaşamsal olaylar; krizler, kayıplar, evlilik, ebeveyn olma gibi durumlar iç dünyasını etkilemektedir. Bunun sosyokültürel ortam, değerler, inançlar, gelenek ve görenekler, toplumsal beklentiler bireyi kendi aile ve iç dünyası dışında etkileyen diğer unsurlar arasında yer almaktadır. Araştırma da genel olarak bir insanın yaşamında onu etkileyecek yaşam olayları ve bu olayların inanç gelişimine etkilerinden bahsedilmiştir. Araştırmaya katılan bireylerin tümü çocukluk döneminde anne-babalarından veya çevresinde bulunan kişilerden dini yönden eğitim, telkin veya tavsiye almıştır. Bunun sonucunda çocukluk döneminde Tanrı’ya inandıklarını ve dua ettiklerini fakat zaman içerisinde edindikleri deneyimler dolayısıyla inançlarının değiştiğini ve dinsel inanışlardan uzaklaştığını söylemişlerdir. Diğer yandan yaşadığı üzüntü verici olayların etkisiyle inançlarının güçlendiğini ve kendini Tanrı’ya daha yakın hisseden katılımcılar araştırmamıza dâhil olmuştur. &nbsp;Anne-baba tutumunun ya da kritik yaşam olaylarının inanç gelişimini etkilemediği sonuçlara rastlanmıştır. İnanç gelişiminin yaşam öykülerinde etkisi incelendiğinde dinin genel olarak toplumsal yönden değerlendirildiği ortaya çıkarılmıştır. Dinin özünü yani kendisini eleştiren katılımcılar bulunmakla birlikte büyük bir çoğunluk dini yaşayış tarzlarını eleştirmişlerdir. Dini yaşayan insanların davranış ve tutumları inanç gelişimini etkileyen önemli etkenler arasında yerini almıştır. Tanrı tasavvurunun dini bakış açısına bağlı olarak değişime uğramaktadır. Dinden uzaklaşan bireylerin aynı zamanda Tanrı hakkında sorgulamalar yaptıkları gözlenmiştir.&nbsp;</p> 2024-03-07T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2024 Tanım Tenkit Teori https://3tdergi.com/index.php/pub/article/view/28 Mâverdî’nin en-Nüket ve’l-Uyûn İsimli Eserinde Kıraat Olgusu 2024-02-21T21:28:18+03:00 Abdullah Cengiz acengiz42@gmail.com <h2>Bu çalışmada kıraat nakillerinden hareketle Mâverdî’nin eserinde kullandığı farklı kıraatler tespit ve tasnif edilmeye çalışılmıştır. Muteber kıraat imamları ve alanın meşhur isimlerinin eserlerine de başvurulmuştur. Kıraat ilmi Kur’ân kelimelerinin nasıl okunacağını râvilere nisbet etmek suretiyle bu kelimelerin üzerindeki farklı okunuşları konu edinen bir ilimdir. Tefsir, hadis ve diğer disiplinlerle müşterek hareket etmektedir. Benzer ıstılahlar kullanılmaktadır. Kur’ân kıraati vahiyle başlamıştır. Sema ve arz yoluyla Hz. Peygamber sahabeye öğretmiştir. Tedvin ve tasnifi ile bir ilim dalı haline gelmiştir. Kıraatler, senetleri açısından altı çeşit olarak değerlendirilmiştir. Bunlar mütevâtir, meşhûr, âhâd, şâzz, mevzu, müdrec kıraatlerdir. Bir kıraatin sahihliği sahih ve muttasıl bir senedle Hz. Peygamber’e (s.a.v.) ulaşması, bir yönüyle de olsa Arap dili gramer kurallarına uyması, Hz. Osman’ın (ö. 35/656) resm-i hattına uygun olması şartlarına bağlanmıştır.Birçok eser telif edilmiştir. Nesilden nesile aktarılarak bugünlere gelmiştir. Diğer ilahi kitapların aslı tahrip olmuştur. Kur’ân-ı Kerîm günümüze kadar bozulmadan gelmiştir. Bunda kıraat ilminin önemli bir katkısı vardır. Arap yazısı vahyin nüzülünde noktasız ve harekesizdir. Kur’ân hattı başlangıçta bu şekilde yazılmıştır. Vahiy kâtipleri âyetleri çok titiz ve hassasiyetle yazmıştır. Hz. Peygambere okunmuştur. Peygamber de gerekli düzeltmeleri yapmıştır. Kur’ân daha sonra Hz. Ebûbekir döneminde Hz. Ömer’in teklifi ile Zeyd b. Sâbit başkanlığında bir heyet tarafından cem edilmiştir. Hz. Osman zamanında ise yine Zeyd b. Sâbit başkanlığında farklı kıraatler korunarak istinsah ettirilmiştir. İstinsah edilen mushaflar biri Medine’de kalmak üzere Mekke, Kûfe, Basra, Bahreyn, Şam ve Yemen gibi çeşitli bölgelere Kur’ân’ı iyi bilen bir muallimle birlikte gönderilmiştir. Mâverdî hicrî üçüncü asrın sonu ve dördüncü asrın başlarında yaşamış, hukukçu, tefsirci, hadisçi, kıraatçi, ahlak teorisyeni kimliği olan bir âlimdir. Dönemin önemli şahsiyetlerinden ilim tahsil etmiştir. Önemli hocaları arasında el-Hasen b. Ali el-Cebelî, İbn Adî el-Minkârî, Muhammed b. Muallâ, Câ‘fer b. Muhammed b. Fazl bulunmaktadır. Mâverdî’nin görüşleri için şunlar söylenebilir: “İnsanî ilişkilerde rekâbet ve çekişmeleri düzenleyecek daha aşkın bir değere yani dine ihtiyaç vardır. Çünkü din insanı rahatlatır, huzura, iyi ilişkilere, insafa teşvik eder, günah ve suçlardan uzaklaştırır. Adalet ve huzurun temini için iktidara ihtiyaç vardır. Devletin öznel yargıların yerine nesnel yargıları getirip barışı sağlayabileceğini ifade etmektedir. İnsanı toplum hayatına muhtaç yetersiz tabiatı yönlendirmektedir. Devlet de adalet ve güvenliği tesis edecektir.” Hemen hemen her alanda eser telif etmiştir. Müellif’in eserlerinin başlıcaları; <em>el-Hâvi’l-kebîr, el-İknâ, Edebü'd-dünya ve'd-dîn, el-Ahkâmu's-sultâniyye, Edebü’l-vezîr, Tefsîru'l-Kur’ân'i'l-Kerîm, A'lâmü'n-nübüvve, Kanûnü'l-vizâre’</em>dir<em>. en-Nüket ve’l-uyûn</em> önemli tefsirlerindendir. <em>en-Nüket</em> rivayet ve dirâyet tefsiridir. Mâverdî, eseri ile ilgili şu bilgileri vermektedir. “<em>Anlamı açık olan âyet-i kerîmeler okuyuş sırasında az düşünmek suretiyle anlaşılabilir. Mânası kapalı olan âyetler ise, sadece nakil ve ictihad ile kavranabilir. Kitabımı bilgisi kapalı olanı yorumlamaya, anlamı kapalı olanı açıklamaya hasrettim. Eserimi selef ile halefin kavillerini birarada toplayıcı ve üzerinde ittifak edilenle ihtilaf edileni açıklayıcı kıldım. Akla gelebilecek muhtemel mânaları da ifade ettim.”</em> Mâverdî, eserinde çokça kıraat nakli kullanmıştır. Kıraat farklılıkları için hadis rivâyetlerine, sahabe ve tabiînden gelen nakillere yer vermiştir. Ayrıca kıraat-i seba, kıraat-i aşere imam ve râvilerine atıfta bulunmuştur. Kendinden önceki tefsirleri ve kıraat kaynaklarını kullanmıştır. Arap şiirine, bölge lehçelere atıf yapmıştır. Naklettiği kıraatlerle ilgili yorum yapmış, kırattlerde tercih yapmıştır. Dil analizlerine, dil uzmanlarının görüşlerine değinmiştir. Anlamı kapalı kelimeleri değerlendirmiştir. Kur’ân kelimelerini açıklamış, kelimeler hakkında müfessirlerin görüşlerine yer vermiştir.</h2> 2024-03-07T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2024 Tanım Tenkit Teori https://3tdergi.com/index.php/pub/article/view/22 Din Eğitiminde Duyuşsal Boyut, Yusuf Batar, Dem Yayınları, Aralık 2021, 179 sayfa. ISBN: 978-605-73997-5-5 2024-01-27T20:37:13+03:00 Durkadın Sema Sancaktar semasancaktar9@gmail.com <p>Din Eğitiminin duygusal yönü incelenmesi gereken bir konudur. Çünkü insanın dinle olan ilişkisi sadece bilişsel değil aynı zamanda duyuşsal bir ilişkidir. Dini ibadetler duygu olmadan salt fiil ile yapılırsa samimi olmaz. İbadetin önemi samimi, içten duygular ile olunca insanlara fayda verir. Duyuşsal boyutun önemini gösteren sebepler vardır. Bunlara; dinin özünden kaynaklanan duygusallığı, insanın duygusal bir varlık olmasını ve eğitimin kazanımları arasında duyuşsal hedeflerin olmasını örnek gösterebiliriz. Yazarın bu çalışmadaki amacı, Din Eğitiminde duyuşsal boyutun eğitimdeki yerine değinmek, eğitimde duygusal boyuta neden önem verilmesi gerektiğini açıklamak ve insanın akli yönünün sınırlılıkları ve imkanları olduğu gibi duygusal yönünün de imkanlarını ve sınırlılıklarını bizlere göstermeyi hedeflemiştir. Yazar, duygusal boyutun da önemli olduğunu vurgulayarak ve duyuşsal boyutun nasıl daha iyi geliştirilebilir sorusuna cevap vererek Din Eğitimi alanına katkı sağlamıştır. İki bölümden oluşan kitapta, Din Eğitiminin duygu yönü ele alınmakta ve Din Eğitimi programlarının duyuşsal hedefleri incelenmektedir. Birinci bölümde duygu varlığı olarak insan ve din duygusu konusu, ikinci bölümde ise Din Eğitiminin duyuşsal boyutu konusu işlenmiştir. Sonuç olarak, okurlara farklı bakış açısı kazandıran yazar, Din Eğitimi alanına duygusal boyutun önemini vurgulamış, duyuşsal hedeflerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi konusunu inceleyip çözüm yolları sunarak alana katkı sağlamıştır. Yazarın, örnekler, tanımlar ve açıklamalar ile okurlara kazandırmak istediği hedefe ulaştığı kanaatindeyiz. Yazar sorduğu sorular, verdiği örnekler, tanımlar ve açıklamalar sayesinde okuyucuların dikkatini çekmiştir. Yazar, bahsi geçen alana yeni boyut kazandırmıştır. Kitap dil özellikleri açısından ele alındığında, dili sade ve hedef kitleye uygun şekildedir. Anlatılmak istenilen konu, okuyuculara güzel bir dille anlatılmıştır. Akademik tarzda yazılmış olup halk diliyle de anlaşılır kelimeler kullanılmıştır.</p> 2024-03-07T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2024 Tanım Tenkit Teori https://3tdergi.com/index.php/pub/article/view/26 Ailede Mahremiyet Eğitimi, Mustafa Mücahit, Dem Yayınları, Aralık 2023, 212 sayfa, e-ISBN: 978-605-72730-8-6 2024-01-27T01:07:33+03:00 Nesibe Baylu nsbbylu@gmail.com <p>“Ailede Mahremiyet Eğitimi” isimli eser geçmişten bugüne uzanan din, ahlak ve kültür alanlarında mahremiyete dair kapsamlı değerlendirmeleri konu edinmiştir. Eserde söz konusu değerlendirmeler çerçevesinde yazarın mahremiyet konusuna yaklaşımı ortaya koyulmaktadır. Yazar, mahremiyet eğitimin gerekliliğine dair sıkça tekrarladığı değinmelerle birlikte, muhtemel mahremiyet eğitimi örneklerine yer vermektedir. Böylece yazarında eserin farklı yerlerinde vurguladığı üzere niteliksel bir çalışmayı amaçladığı görülmektedir. Yazarın mahremiyet konusundaki tezi çerçevesinde gözettiği ilkelerle disiplinler arası bir fayda amaçladığı fark edilmektedir. Nitekim başlıklar altında mahremiyetin gerekliliğine dair yaptığı özgün yorumlarıyla da yazar bu özelliğini korumaktadır. Eser boyunca sorulan soruların yazarın dikkat çekmekle birlikte konu üzerine okuyucuyu düşünmeye sevk ettiği söylenebilir. Okuyucuda farkındalık oluşturduğu görülen yazarın bu anlamsal çıkarımları ile niteliksel bir yorumun nasıl oluştuğuna dair göstermiş olduğu süreçte okuyucu aktif tutmaktadır. Kişisel mahremiyet hangi hususlara konu edilir? Mahremiyetin çeşitlerine göre farklılık arz eden ancak konunun bir gereği olarak ele alınan mahremiyet ihlalleri hangi durumlarda ortaya çıkmaktadır? Mahremiyet kavramı çerçevesinde özgürlüğün sınırları nedir ve bu sınırlar nasıl oluşturulur?</p> <p>Mahremiyet eğitiminde din faktörünün etkisi ve bu bağlamda mahremiyet eğitim yöntemleri nelerdir?&nbsp; Çocuk için mahremiyet duygusu, izlenecek hangi yöntem ve tekniklerle kazandırılmalıdır? Mahremiyete kaynaklık eden şey nedir? Bu kaynak nasıl bir birikime sahiptir?&nbsp; Bu sorularla yazar eser boyunca birtakım tartışmalarda bulunarak bununla birlikte cevaplar aramaktadır. Böylece yazar sığ bir anlatım yerine tespit ve önerileriyle konuyu zenginleştirmekte ve genişletmektedir. Bu açıdan da eserin arka planda titiz ve denetimli bir o kadar da özverili bir çalışmanın ürünü olduğu görülmektedir.&nbsp;</p> 2024-03-07T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2024 Tanım Tenkit Teori https://3tdergi.com/index.php/pub/article/view/23 Erken Çocuklukta Dini-Ahlaki Gelişim ve Öğrenme, Ed: Recep Kaymakcan, Ensar Yayınları, Kasım 2023, 574 sayfa, E -ISBN: 978-605-72730- 6-2 2024-01-26T16:53:41+03:00 Rabia AY rabia96sultan45@gmail.com <p>Erken çocuklukta dini- ahlaki eğitim ile ilgili geçmişten günümüze ülkemizde çeşitli yaklaşımlar ve gelişmeler meydana gelmiştir. Bu yaklaşımların bir kısmı demokrasi ve insan haklarına uygunluğu açısından tartışılırken bir kısmı ise çocuğun gelişim süreci açısından tartışılmıştır. Tartışmaların haklılık payı var mı? Ana yasanın 24. Maddesi açısından sorun teşkil eder mi? Türkiye ‘de neden erken çocuklukta dini-ahlaki eğitim uygulamasında bu kadar geç kalındı? Erken çocuklukta dini- ahlaki eğitimde teorik ve pratik olarak birtakım araştırmalara yer verilir peki bunlar uygulanabilir mi? Gibi sorulara cevap veren yazar kitabında sadece çocuğun gelişimsel yapısını değil öğretmenlerin durumlarını, eğitim ortamlarını, metotlarını, programlarını ele almışlardır. Yazarlar, çocukların dini-ahlaki eğitim verilmesinde uygunluğu açısından kendi görüş ve düşüncelerine yer vermeden birtakım kuramların bilişsel, duyuşsal, psiko-motor olmak üzere geçmişte batı ülkelerinde yapılan uygulamaları bizlere anlatmakta erken çocuklukta dini-ahlaki eğitimin gelişimsel olarak sorun teşkil edip etmesi hususunda okuyucuya yorumlama fırsatı sunmuşlardır. Okuyucuları için sadece gelişimsel yönünü ele alıp bırakmayan yazarlar, sosyal çevrenin, dini tecrübelerin önemini de dini-ahlaki açıdan irdelemişler bu bahsedilen eğitimin nerede ve ne şekilde verilmesi gerektiği mekânın, dini sembollerin nasıl kullanıldığını batı ülkelerinde uygulanmış olan örneklerle okuyucularına bilimsel argüman sunarak bahsettiğimiz soru işaretlerini gidermek adına çalışmalarını sunmuşlardır. Yazarlar, bahsedilen hususta din dilinin oluşmasından çocuğa aşırı bilgi yüklemesi yapmaktan çok manevi rehber, manevi danışman olup onları yönlendirmenin gerektiğini belirten çeşitli uygulamaları okuyucularına aktarmaya çalışmışlar, bu yaşlarda çocuklar için oyunun önemine değinilmiş oyunun öylesine zaman harcamak veya çocuğu oyalamak için değil belirli olguları öğretmek amacında olmasını aktarmaları, bizleri erken çocuklukta o temiz ve masum beyinlerinin her zaman kayıt altında olduğu fikrinin aklımızdan hiç çıkmaması gerektiği kanısına ulaştırmaktadır. Yazarlar, çocukların sadece bahsedilen alanlarda eğitilmesinin yanı sıra ruhsal boyutunu da göz ardı etmemişler bununla alakalı çocuğun ruhunu bozmadan uygulanabilen okul örneklerinden de bahsetmişlerdir. Bu bahsedilen okulların İslam’i açıdan birtakım sorunlar oluşturmasının muhtemel olması çocukların inançlarını tehlikeye sokacak derecede olması bizleri ürküttüğünü düşünsek de gerekli çalışmalarla İslami formata getirilebileceği kanaatindeyiz. Yazarların, Diyanet İşleri Bakanlığı tarafından daha yeni uygulamaya sokulan 4-6 yaş eğitim sistemini de tahlil etmişler okuyucuları için bu alanın işleyişi ve eksiklerini belirleyen yazarlar bu alanın ilgililerine bakış açısı oluşturmaktadırlar. Yazarların, bir başka yaklaşımı da çocuğun edebi yönüdür. Küçükler için erken çocuklukta dini-ahlaki eğitim alanında ülkemizde yeterli çalışmanın bulunmaması geleceğimiz olan çocuklarımızın İslam büyükleriyle geç tanışıp bağ kurmalarında, dini öğretilerle geç karşılaşmalarına sebebiyet vereceği düşüncesi üzerinde durulmalı ve bu konuda gerekli çalışmaları desteklemek gerektiği düşüncesindeyiz. Sonuç olarak bu kitap erken çocuklukta dini-ahlaki eğitimin verilirken çocukların bahsettiğimiz alanlara dikkat edilerek eğitim verilmesini bilimsel argümanlarla belirtmişlerdir. Bu durum eğitmen olan okuyucularına kendini değerlendirme imkânı da sunmuştur.</p> 2024-03-07T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2024 Tanım Tenkit Teori